Ben siyaseti pek sevmem kendi halimde Twitter’dan takip ederim gündemi işinde gücünde biriyim. Pek karışmam etliye sütlüye “memleketi sen mi kurtaracan be Selo” mantığı işime geliyor. Ancak son zamanlarda yaşananlar, “taş olsa çatlardı be” dedirten türden ben de yine kendimce bir şeyler söylemek istedim.
Çünkü olanlar susulacak kadar kolay değil en azından empati kurabilenlerdenim.
Son zamanlarda gelişen olaylara tamamen objektif bir bakış sergilemek istedim...
Önce güzel şeylerden başlamayı isterdim üzülerek söylüyorum ki hiç güzel bir şey yok.
Önce en acısından başlayacağım yüreğimizi dağlayan acıdan.
23 Nisan günü Küçükçekmece’de 5 yaşında bir kız çocuğu kandırılarak tecavüze uğradı, Küçükçekmece halkı ayaklandı medyanın umrunda bile değil, Allahtaon sosyal medya varda bişeylerden haberiniz oluyor.
Hadi medyayı geçte toplumun Ahlaki çöküşüne ne demeli, Tarihimiz boyunca bu kadar ahlaksızlaştık mı ? Dinimiz var diye ahlaka hiç ihtiyacımız yok mu ? Şu an Hindistan’dan ne farkımız kaldı lütfen açıklayın, açıklayında bu memlekette çocuk yetiştiren insanları ikna edin, mesela biraz adaletten bahsedin ya da ne bileyim bu güzel memleket gelecek vaadediyor mu?
Bu ahlakı çöken toplumun geleceği kalkınacak mı ?
Din ekilen sokaklarda ahlak yeşerecek mi ?
Bu küçücük çocuk(lar) o saf temiz yüreklerinde bu acıyı kurutup umut tohumları edebilecek mi ?
Aynı yaşta kızım var. Bugün empati yapıp toplum olarak kanayan bu yaramız iyileşecek mi ?
Seçimler İstanbul da kafa kafaya bitti. kendine gelince bir oy ile seçim kazanılır diyenler, kendileri kaybedince metropolde, 25 bin oy fark ile seçim kazandım diyemez dediler. Öyle çökülmüş ki memleketin üstüne gelen gitmek bilmiyor. Ama ne yalan söyleyim bu seçime kadar demokrasiye inancım kalmamıştı. Bu seçimde halkın birliği sandıklara sahip çıkılması güzel bir sonuç elde ederek iktidara gereken cevabı verdi.
Nereden Yazdım: Çocuklar uyuduktan sonra çekildiğim salonda prize yakın olan iki kişilik kanepeye bağdaş kurup oturarak yazdım. Şehir uykuya çekildi, benim gözlerde puslandı.
Çünkü olanlar susulacak kadar kolay değil en azından empati kurabilenlerdenim.
Son zamanlarda gelişen olaylara tamamen objektif bir bakış sergilemek istedim...
Önce güzel şeylerden başlamayı isterdim üzülerek söylüyorum ki hiç güzel bir şey yok.
Önce en acısından başlayacağım yüreğimizi dağlayan acıdan.
23 Nisan günü Küçükçekmece’de 5 yaşında bir kız çocuğu kandırılarak tecavüze uğradı, Küçükçekmece halkı ayaklandı medyanın umrunda bile değil, Allahtaon sosyal medya varda bişeylerden haberiniz oluyor.
Hadi medyayı geçte toplumun Ahlaki çöküşüne ne demeli, Tarihimiz boyunca bu kadar ahlaksızlaştık mı ? Dinimiz var diye ahlaka hiç ihtiyacımız yok mu ? Şu an Hindistan’dan ne farkımız kaldı lütfen açıklayın, açıklayında bu memlekette çocuk yetiştiren insanları ikna edin, mesela biraz adaletten bahsedin ya da ne bileyim bu güzel memleket gelecek vaadediyor mu?
Bu ahlakı çöken toplumun geleceği kalkınacak mı ?
Din ekilen sokaklarda ahlak yeşerecek mi ?
Bu küçücük çocuk(lar) o saf temiz yüreklerinde bu acıyı kurutup umut tohumları edebilecek mi ?
Aynı yaşta kızım var. Bugün empati yapıp toplum olarak kanayan bu yaramız iyileşecek mi ?
Seçimler İstanbul da kafa kafaya bitti. kendine gelince bir oy ile seçim kazanılır diyenler, kendileri kaybedince metropolde, 25 bin oy fark ile seçim kazandım diyemez dediler. Öyle çökülmüş ki memleketin üstüne gelen gitmek bilmiyor. Ama ne yalan söyleyim bu seçime kadar demokrasiye inancım kalmamıştı. Bu seçimde halkın birliği sandıklara sahip çıkılması güzel bir sonuç elde ederek iktidara gereken cevabı verdi.
İBB Başkanı mazbatasını alıp pazar günü tüm alkın katılımını sağladığı maltepe mitingine gölge düşürmek isteyenler Ankara Çubukta ana muhalefet partisi liderini yumruklattı. Eğer erken seçim tezgahı değilse bu yapılanlar, Matepe'deki mitingi gölgelemek için kurulmuş bir tezgahtır diyebilirim. Gelişen olaylar yumrukçunun serbest bırakılmasında verilen mesaj nedir; bakın biz istediğimize kelepçe takar içeri atarız istediğimizi istediğimiz dakika salarız. Yani bunda verilen mesaj ise malesef ülkemizde yargının bir eseri olmadığıdır. Artı adalet kişilere hizmet etmektedir.
Ve bugün İstanbul havalimanında yaşanan bu rezilliğe ne demeli insan utanıyor ya, taş olsa çatlar ya. Hiç bir şey yazamıyorum bu videoya şunu diyebilirim.
Kameraya kaydedildiğinin farkına varan çirkef kadın önce verip veriştiriyor. Haklı modunda ağzına geleni söyleyerek arttislik yapıyor. Ancak videonun son saniyesine dikkat ederseniz kadının gözleri; "eyvah ben ne dedim" diyor. Yaptığı her türlü rezilliktir.
Nereden Yazdım: Çocuklar uyuduktan sonra çekildiğim salonda prize yakın olan iki kişilik kanepeye bağdaş kurup oturarak yazdım. Şehir uykuya çekildi, benim gözlerde puslandı.